Kastamonu 15-16 Madde Uygulaması
İfraz(ayırma-bölme) ve Tevhid(birleştirme) bir İmar Planı uygulama yöntemi olmamasına rağmen, Belediyer tarafından ısrarla bir uygulama yöntemiymişcesine yorumlanıyor. 3194 sayılı İmar Kanunu bunu yasak kılmasına rağmen, 18. madde-parselasyon planı yapımından üstün tutuluyor.
Yerleşim alanı olduğunu varsaydığımız yukarıdaki görsel iki ayrı parselden oluşuyor ve A’nın yola çıkışı olmadığı için ikisi birleşmeden imar iskanı alamıyorlar. Pazarlıkta anlaşamadıkları için re’sen birleştirme talebiyle mahkemeye gidiyorlar ve mahkemeden ayrı parsellerden oluştukları için red cevabı alıyorlar.
Kişiler tarafından daha çok hak almak adına tercih edilen birleştirme ve ayırma yöntemi Belediyelerin başına dert açıyor. 18. maddenin aksine kamuya katılımı dengesiz ve adaletsiz kılıyor. Kentsel gelişme bölgelerinde yapılan İmar planını takiben, üç ay içerisinde yapılan imar programlarında kentin gelişme yönü ne yazık ki belediyenin istediği yönde değil, imar planına uygun olmayan bir şekilde, ifraz ve tevhid uygulamalarıyla kişilerin isteğine göre şekilleniyor. Yeşile ve yola kamulaştırma- imar yapılamıyor- yer veremiyor. Böyle olunca da imar planında değişikliğe gitmek zorunda kalıyor.